HDP’nin de desteklediği 6’lı masanın adayı CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Saadet Partisi’nde krize neden olan Kılıçdaroğlu’nun adaylığına parti içinden yansılar gelmeye devam ediyor. Ulusal Görüş topluluğunun kıymetli isimlerinden ilyas Tongüç, Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceklerini açıklayıp teşkilata davette bulundu.
‘KILIÇDAROĞLU’NU DESTEKLEMEMİZ DÜŞÜNÜLEMEZ’
Toplumsal medya hesabından açıklama yapan Saadet Partisi Eski Genel Lider Yardımcısı MGV -AGD Eski Genel Lideri ilyas Tongüç, Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu’na çok sert reaksiyon gösterdi.
Tongüç Ulusal Görüşçülere seslenerek, ”Millî Görüşçü kardeşlerime sesleniyorum. Parti Genel Merkez idaresinde artık tahlil kalmamıştır. Bu iş, tabanı oluşturan samimi, çabalı, cefakâr, çileli Ulusal Görüşçü kardeşlerimizin omuzlarındadır. Şu an da partinin girdiği ittifakın hareketimize, partiye ve millete yarar getirmeyeceği açıktır. Ne olacağını istişare etmeden bir oldubittiye getirilip dayatılan ittifakı ve çıkardığı cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu koşullarda desteklememiz düşünülemez.” sözlerini kullandı.
Tongüç şu sözleri kullandı;
Bütün çalışmalarımızda, teşkilatların tüm kademelerde var olması, eğitimlerinin temel asıllara nazaran yapılması, eğitilmiş olan takımların gece gündüz Hakk’ın hâkim kılınması için görev alması ve insanlara Hakk’ı anlatma çalışmalarını yaparız.
Millî Görüşçüler topluma; evvel ahlâk ve maneviyat olmadan, faizsiz adil ekonomik bir sistem kurulmadan, İslam birliğine dayalı izzetli ve şahsiyetli bir dış siyaset uygulanmadan hem Türkiye’de hem de dünyada huzurun, barışın, saadetin olamayacağını söyler.
Bunun için var gücümüzle gece gündüz demeden çalışır, Hakk’ın isteğini kazanmaya uğraş ederiz. Tıpkı vakitte batılın karşısında her koşulda durmayı, Hakk’ı haykırmayı misyon addederiz. Erbakan Hoca’mız ve akabinde Oğuzhan Beyefendi, hayatları boyunca üstte belirttiğimiz temel temelleri koruma etmişlerdir. Bu stratejik duruşumuzdan taviz vermeyerek taktikler farklılık gösterse de uygulamalara sadık kalmışlar, asla değiştirmemişler ve değiştirilmesine de müsaade etmemişlerdir.
2018 yılında yapılan ve Millet İttifakı olarak girilen genel seçimlerde Ankara 2. bölge milletvekili adayı olup, seçim sonuçlarında Ulusal Görüşçülerin baraj pürüzü olmadığı halde bu ittifaka oy vermediklerini müşahede ettik. Seçim sonuçlarının kıymetlendirilmesi ile ilgili bundan sonraki sürecin daha dikkatli ele alınması gerektiği konusu partinin yetkili şuralarında açıklıkla söz edildi. Başkanlık Divanı’nda bütün gelişmelerle ilgili, teşkilat kademelerinde istişarelerin dikkatli biçimde yapılmasını, tabanımızdan aldığım bilgilerle birlikte gerekli ikazları gündeme taşıdım.
Konu ile ilgili ne yaptığım, hangi bahisleri gündeme getirdiğim öteki bir açıklama mevzusudur. Geçen vakit içerisinde merhum Oğuzhan Asiltürk Beyefendi, teşkilatlardan gelen bu ikazların dikkate alınmayıp birebir minvalde siyasetlerin devam edilmesine müteakip, partinin kuruluş gayesinin dışına çıkıldığını, partinin gidişatının gerçek olmadığını, bunu düzeltmemiz gerektiğini, yoksa öteki partilerden her hangi bir parti olacağımızı, sonunda da yok olacağımızı söz ederek, Ulusal Görüş hareketinin çalışma yapısı ile ilgili olarak yapmış olduğu istişare sonucunda farklı bir çalışma modeli ortaya koymamız gerektiğini belirterek bendenize genel merkez başkanlık divanı üyeliği devam ederken MİLKO genel sekreterliği vazifesini de tevdi etmiştir. Misyonu devralmamın ardından, MİLKO kuruluşlarımız ile bundan sonraki çalışmalarımız konusunda gerekli istişareleri yapıp, aylık nizamlı toplantılar ve raporlama sistemine başlanıldı.
Bu süreçle birlikte MİLKO kuruluşlarımızın müşterek şube liderleri toplantıları, 22 vilayette “Hak ve Adalet” konferansları ve “Şuur” dersleri çalışmaları koordine edildi. Bu süreçte partinin kendi çalışmaları ile ilgili olarak teşkilatlardan kimi problemler ve hoşnutsuzluklar intikal etmeye başlayınca Oğuzhan Beyefendi, parti içerisinde yaptığı sayısız istişarelerden sonuç alınamamasının ardından yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda kongre sürecine gidilerek, genel lider ve parti idaresinin değişmesi gerektiğini 53 tweet atarak, olayları kamuoyu ile paylaştığı teşkilatlarımızın malumudur. Ulusal Görüş geleneğinde parti siyasetimiz, seçimlere yönelik partiler ortası istikrar siyasetini gözetip, seçimlere yakın partinin menfaatine uygun bir hal kararlılığında iken, Oğuzhan beyin vefatı ile birlikte bu strateji terkedildi ve böylelikle taraf belirtmek suretiyle toplumun bir bölümüne karşı hal alınması kelam konusu oldu.
Bütün bu konularda Saadet Partisinin artık kuruluş bedellerinin terkedilmiş olduğunu müşahede ettik. 17 Temmuz 1999 yılında Erbakan hocamızın görevlendirmesi ile başladığım (12 yıl) MGV-AGD genel başkanlığı misyonunu devrettikten sonra, 17 Temmuz 2011 tarihinde yapılan Saadet Partisi Olağan Büyük Kongresi ile GİK (Genel Yönetim Kurulu) üyeliği ve ardından Mahalli Yönetimlerden Sorumlu Genel Lider Yardımcılığı vazifelerim 30 Ekim 2022 tarihinde yapılan kongrede sonlandırıldı. Yapılan kongrede Sayın Genel Lider GİK listesine koymamış, ortadan geçen 5 aylık mühlet zarfında rastgele bir misyonun de tevdi edilmemesi ile partideki vazifem genel merkezin iradesi doğrultusunda tamamlanmış oldu. Hasebiyle kongre öncesinde ve sonrasında genel liderle şahsım ortasında rastgele bir görüşme yapılmamış olup Başkanlık Divanı üyeliği, GİK üyeliği, MİLKO genel sekreterliği, Ulusal Görüş Vakfı genel lider yardımcılığı vazifelerim genel liderin tek taraflı iradesiyle üzerimden alınmış olup yalnızca parti üyeliğim devam etmektedir.
Şunu bilhassa dava kardeşlerime belirtmek isterim ki, bizim çalışmalarımızda affını isteme yahut müsaade isteme diye bir şey kelam konusu olmamıştır, olamaz da. Teşkilat mensuplarımızın bu konularla ilgili ortada dolaşan dedikodulara prestij etmemelerini belirtmek isterim.
BUNA KİMSENİN HAKKI YOKTUR
Bizim hareketimiz, teşkilat çalışmaları öncelikli ve sistematik çalışma yapmak üzere kurulmuştur. Bu çalışma modeli bizim için hayati bir problemdir. Hal bu türlü iken parti idaresinin bu modeli önemsememesi partimizin vilayet ve ilçe teşkilatlarında güç kaybına uğramasına sebebiyet vermiştir. Şunu hatırlatmak isterim ki Ulusal Görüş, Anadolu’nun sigortasıdır. İki milyar insanın saadeti için çalışan topluluğumuzun bu çalışmalardan vazgeçmesi demek tüm insanlık için büyük kayıp olacaktır. Bunun bedelini milletimize ve İslam âlemine acı bir biçimde ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. Biz yalnızca bir parti değiliz. Hakk’ın hâkim olması için çalışan topluluğuz. (İçinizden hayra çağıran, yeterliliği emredip berbatlığı men eden bir topluluk bulunsun.
İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.) Âl-i İmrân Mühleti – 104. Ayet Bütün yaşananlar sonrasında, bugün parti idaresi tabanından kopmuş durumdadır. Bu sonuçlar ilmi araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur.
MİLLİ GÖRÜŞÜN GAYELERİ KOŞACAĞIZ
Parti idaresince, sorunlar bütün kademelerden kendilerine defaatle aktarılmasına karşın rastgele bir adım atılmamış, meselelerin düzeltilmesi beklenirken onlarca arkadaşımıza vazife verilmeyerek dikensiz gül bahçesi oluşturulmaya çalışılmıştır. Ulusal Görüşçü kardeşlerime sesleniyorum. Parti Genel Merkez idaresinde artık tahlil kalmamıştır. Bu iş, tabanı oluşturan samimi, çabalı, cefakâr, çileli Ulusal Görüşçü kardeşlerimizin omuzlarındadır. Şu an da partinin girdiği ittifakın hareketimize, partiye ve millete yarar getirmeyeceği açıktır. Ne olacağını istişare etmeden bir oldubittiye getirilip dayatılan ittifakı ve çıkardığı cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu koşullarda desteklememiz düşünülemez. Millet İttifakı’nın 30 Ocak 2023 tarihinde imzaladığı “Ortak Siyasetler Mutabakat Metni”, Ulusal Görüş prensiplerine uymayan ancak Saadet Partisi’nin de imza koyduğu protokolün bugüne kadar Ulusal Görüş’ün ortaya koyduğu telaffuzlarını, prensiplerini, temel temellerini hiçe saymıştır. Bu bu türlü gitmez. Tarihi sorumluluk çerçevesinde bu yaşananları siz değerli Ulusal Görüşçü kardeşlerime aktarmayı bir görev görüyorum. İnşallah 85 milyon milletimiz olarak birlikte Ulusal Görüş’ün ortaya koyduğu maksatlara ulaşacağız.
Allah’ın rahmetinin ve rahmetinin hepimizin ve bütün müminlerin üzerine olmasını temenni ediyorum. Allah’a emanet olun.
Saygılarımla…”
