Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı ortak televizyon yayınında kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Seccadeye ayakkabıyla bastığı manzaralarıyla gündeme gelen Kılıçdaroğlu’na reaksiyon gösteren Erdoğan, ”Bu bir edep sorunudur. Benim halkım buna çok kıymet verir. Ayet mi Hadis mi bilmeden konuşuyor. Hassasiyeti yok” tabirlerini kullandı.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Başkan Erdoğan, zelzele bölgelerindeki enkazların yarısından fazlasının kaldırıldığını açıkladı.
DEPREMİN YARALARI SARILIYOR
Deprem bölgelerindeki köy meskenlerinin imalinin Ramazan Bayramı’na yetiştirileceğini açıklayan Lider Erdoğan, “Öncelikle tabi bu mübarek Ramazan gecesinde sizlerle bu türlü bir programı üstelik de sarsıntı bölgesine giderek başlatmak sahiden bizi duygusallıktan öte bir sorumluluk altına da götürüyor. Çok önemli mevt hadiseleri oldu. 50 bini aşkın vefat var. Bunun yanında çok önemli yaralılarımız var. Öncelikle vefatlara malum bizim dinimizde şehadet var. Şehadet makamında sevgililer sevgilisi Peygamberimizin şefaati var. Bütün bunlarla bir arada bilhassa attığımız adımlar, verdiğimiz kelamlar var. Hızla enkazların kaldırılması dedik bunu da büyük oranda başardık, başarıyoruz. Bütün Belediye Liderlerimiz, Valilerimiz kamu kurumlarımız çok ağır bir çalışma içerisindeler. 7/24 diyebilirim yani bu türlü bir çalışma.” dedi.
“YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE ENKAZLAR KALDIRILDI”
Deprem bölgelerindeki enkaz kaldırma çalışmalarına ait konuşan Lider Erdoğan,
“Yüzde 50’nin üzerinde enkazlar kaldırıldı. Bununla birlikte taban etütleri de bir yandan yapılıyor. Bunun da ötesinde yeni bir adım atıldı. İnşallah bakanımın da verdiği kelama dayanarak söylüyorum. Bu köy meskenleri dediğimiz konutların bir kısmını Bayrama yetiştirmenin çabası içerisindeyiz. Tabi bu köy meskenlerinin özelliği tek kat, bunun dışında kimi yerlerde tek katın altında ahırı ki burada sütünü, peynirini yapsın.” sözlerini kullandı.
Başkan Erdoğan şöyle konuştu:
“Bunun dışında da bana bir yıl müsaade edin dediğim kalıcı konutlar var. Biz burada çok değişik bir plan yaptık. Burada birinci etapta adımımız çadırlardı. Çadırlarla işe girdik. AFAD başta olmak üzere bu çadırlarla bütün depremzedelerimize ulaştık. Dedik ki, “Bu yetmez bunun ikinci etabı olmalı.” Bu defa de konteyner kentler kurduk. Bununla da yetinmedik. Prefabrik konutlar yaptık. Sahiden ben de attıkları adımlar sebebiyle tebrik ediyorum. Oradaki müteahhit firmalar çok hoş prefabrik konutlar yaptı ki adeta yeni kentler oluşturuldu. Kuaföründen tutun alışveriş yerlerine kadar hepsi var. Orada ferah bir hava oluşturuyorlar. Bu köy konutlarıyla de öteki adımlar atıldı.”
“İNSANLARIMIZIN GEREKSİNİMLERİNİ EKSİKSİZ KARŞILAMAMIZ GEREKİYOR”
NATO’dan ve İsveç’ten gönderilen çadırların Türkiye’de üretileceğini açıklayan Lider Erdoğan,
NATO’nun gönderdiği çadırlar çok çok farklılık arz ediyor. Bunlar sahiden alışılmış çadırlardan değil. İçindeki bütün klimatik sistemlere varıncaya kadar var. Bunlardan 5 adet bize gönderin dedik. Misal bir çadır İsveç’te de var onlar da bize gönderdiler. İnşallah seçimden sonra bilhassa gerek Kızılay gerek AFAD bu modelleri alıp ülkemizde üretelim istiyorum. Konteynerlerde, prefabriklerde nasıl bunu başardıysak bunu da başarmak istiyorum. İnsanlarımızın temel gereksinimlerini eksiksiz bir formda karşılamamız gerekiyor. Bunun içinde barınma kıymetli bir yer temin ediyor, beslenme kıymetli bir yer teşkil ediyor.” dedi.
“YÜKSEK KİRALARIN HESABINI SORACAĞIZ”
Yüksek kira oranlarının yargı önünde hesabının sorulacağını belirten Lider Erdoğan,
Yaptığımız iftarlarda bakıyorum depremzedelerimizin kimilerinin gözleri yaşlı fakat bakıyoruz yeniden “Biz memleketimize gidelim.” diyorlar. Kimi şikayetleri de var. Kiralar oralarda çok yüksek olduğundan şikayet ediyorlar. Biz de diyoruz ki bunların üzerine üzerine gideceğiz, yüksek kiraların üzerine de yargıyla gidip hesabını soracağız. Şu an yurtlarda kalanlar çok çok mutlular. “Devletimiz bizi açıkta bırakmadı.” diyorlar.
“BİZİM İÇİN DEĞERLİ OLAN CAN”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sarsıntı bölgelerindeki riskli yapılara girilmemesi konusundaki ihtarlarına değinen Lider Erdoğan, depremzedelerin meskenlerinde kalan eşyalarının temin edileceğini açıkladı.
Başkan Erdoğan, kelamlarını şu halde sürdürdü:
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız “Bu binaya girilmez.” diyor. Ben de vatandaşıma diyorum ki, “Benim Bakanlığım bu türlü dediyse buralara girmeyin. “Eşyalarımı alacağım” sakın ha! Burası şu anda orta yahut az hasarlı… Buraya girilmez. Allah göstermesin girdin, çöktü. Biz bunun hesabını nasıl vereceğiz, veremeyiz. Senin orada 3-5 modül bir şeyin kalmış olabilir, bunları biz size taahhüt ediyoruz. Bizim için kıymetli olan can. Hangi ile isterseniz o vilayetteki yurtlarımız sizler için misafirhanedir. Her şey var orada. Bunlar meskeninde mi kaldı, kalsın. Biz her şeyinizi temin ederiz. Kâfi ki bizi niyet riskine sokmayın.”
“SİZE HER TÜRLÜ DAYANAĞI VERECEĞİZ”
Kentsel dönüşümle ilgili vatandaşlara verilen kelamları hatırlatan Lider Erdoğan,
“Kentsel dönüşümle ilgili de kelamımız var. Sizi tekrar yerlerinize alacağız. Ancak bizi ne olur bu türlü bir riskin içerisine atmayın. Daha evvel de anlattım. Bilhassa kendi oturduğum bölgede, Üsküdar’da vatandaşlar toplandı. Dedim ki “Benim bir ricam var. Gelin kentsel dönüşümde bize yardımcı olun. Konutlarınızı boşaltın, kiraya çıkın. Kiranızı biz ödeyeceğiz. Biz bu binaları bir an evvel yıkalım ve yerine çok daha hoşunu yapıp sizi bunlara yerleştirelim Kabul edenler oldu, etmeyenler oldu. Kabul edenlerin binasını yıktık, yenisini yaptık. Hatta Çamlıca Camii’nin çabucak alt bölümündeki bölgede başladık.
Geçenlerde önümü kestiler. Dediler ki “Başkanım biz yanlış yaptık konutumuzun yıkılmasına fırsat vermedik. Lakin artık gördük ki buralar farklı oldu. Fiyatlar 1’e 5 – 10 arttı. Ne olur bizimkileri de yıkın.” Dedim ben talimatı vereceğim ancak tekrar yanlış yapmayalım. Biz bu işin önüne geçeceğiz ve size her türlü dayanağı vereceğiz. Kelam. Baktım ki vinçler gelmiş, orada da bu işe başlamışlar. Ama nitekim Çamlıca’nın altı şu anda ağır inşaat çalışması halinde. Fakat yepisyeni, çok farklı bir semt meydana geldi. Bizde devlet- millet kaynaşması olduktan sonra buralar kentsel dönüşümde sahiden farklı bir dönüşüm yapıyorlar. Hani muhalefet CHP olsun başka yandaşları olsun onlar da buna rantsal dönüşüm diyorlar. Hakikat, biz yapıyoruz benim vatandaşım bundan rant elde edecekse etsin.” tabirlerini kullandı.
“MİMAR VE MÜHENDİSLER ODASI YETKİLERİNİ OLUMSUZ KULLANDI”
Kentsel dönüşüm faaliyetlerinin sarsıntı bölgelerindeki belediyelerin birinci derece sorumluluğu olduğunu belirten Lider Erdoğan, “Şimdi bu, o bölgelerdeki belediyelerin birinci derecede sorumluluğu. Allah nasip ederse bu seçimi atlatalım, bundan sonraki periyotta Etraf Şehircilik Bakanlığımızla burada yeni yasal düzenlemelerle, mahallî idarelerle merkezi idarenin bir misyon dağılımına gitmesi kaide. Zira bu vazife dağılımına gitmediği sürece mahallî idarelerde farklı yaklaşımlar meydana geliyor. Bir de bu Mimar ve Mühendisler Odası’yla ilgili bizim atacağımız bir adım vardı. Ellerinde bulunan yetkiler maalesef bir çok yerde olumsuz formda kullanıldı. Ona da fırsat vermek istemiyoruz. İstiyoruz ki belediye, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yük paylaşımı yapsın. Bu çeşit yanlışlıklara fırsat vermesin.” dedi.
TOKİ inşaatlarında yer etütlerine değer verildiğini belirten Lider Erdoğan, sulak tabanlarda inşaata müsaade edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Deprem bölgelerinde inşa edilecek konutların azamî 5 kat yükseklikte ve fay çizgisinden gerekli uzaklıkta inşa edileceğini açıklayan Lider Erdoğan, “TOKİ inşaatlarında dikkat çeken bilhassa taban etütleridir. Bu çalışmalar bitmeden hiçbir proje başlayamaz. Burada artık o denli şeyler var ki sulak tabanlarda inşaata müsaade ediyor belediye. Olmaz bu türlü bir şey. Hatay’da bunu görüyoruz. Meşhur Amik Ovası’nın yumuşak yeri fay çizgisiyle da bütünleşiyorsa oralarda bütün meskenler ne oldu, yıkıldı. Lakin artık burada bilhassa birinci derecede sağlam yerler, fay çizgisine uzaklık ve uygun kat yüksekliğiyle birlikte inşa edilmeli. Her vakit söylüyorum, taban + 3, 4 bilemedin 5 kat. Ancak bu türlü 20-25 kata fırsat veremeyiz, vermemeliyiz, Olmamalı.” sözlerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU’NA SECCADE REAKSİYONU: “BU BİR ADAP MESELESİDİR”
CHP Genel Lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seccadeye ayakkabılarla basmasına reaksiyon gösteren Lider Erdoğan, “Bu bir bilgi işi, ilim işi, irfan işi, hikmet işi. Bu bir adap sorunudur.” sözlerini kullandı.
Başkan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Her şeyden evvel bunların hepsi tıpkı yerden besleniyor. Yani seccadenin üzerine ayakkabı ile basılır mı, basılmaz mı bu bir bilgi işi, ilim işi, irfan işi, hikmet işi. Bu bir adap problemidir. Tabi bunun farkında olmuş, olmamış bu bizi çok da ilgilendirmiyor. O kendi edebi, adabıdır. Lakin benim halkım buna çok değer ve kıymet verir. Bizim medeniyetimizde, kültürümüzde olan seccadeye “bir halı parçası”, başörtüsüne “bez parçası” diyor. Bu bir bedeldir. Sen kalkıp da şayet başörtüsüne bir bez kesimi diye yaklaşırsan, bunu diyen bunu kim ‘Bay Bay Kemal’… Bizim pahalar silsilesi içerisinde başörtüsünün yeri bir kıymet tabiriyle bir kutsalımızdır. Mahremiyetin sözüdür. Bu mahremiyetin sözünü sen kalkıp da bir bez kesimi diye kullanamazsın. Tıpkı biçimde bakıyorsunuz ki yani bunu bu biçimde diyen Kuran -ı Kerim için de “kağıt parçası” der. Bunlar der mi bunu, der. Zira yaklaşım stilleri bu. Cami taş ve tuğla kesimi, ekmek hamur kesimi değildir. Her şeyin ötesinde bizim için bunların farklı ayrı manasının, bedelinin olduğuna baktığımız vakit en değerli bedel burada nedir, insandır.”
“MANEVİ KIYMETLERE HASSASİYETİ OLMAYANIN SECCADEDE DE GÖZÜ OLMAZ”
Kılıçdaroğlu’nun “Cennet annelerin ayakları altındadır.” hadisini yanlış okumasına da değinen Lider Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun seccade pozunun CHP zihniyetini net ortaya koyan bir fotoğraf olduğunu söyledi.
Başkan Erdoğan, şu sözleri kullandı:
“Mesela diyor ki, “Cennet bayanların ayakları altındadır.” Bay Kemal bak hadisi bile yanlış söylüyorsun. Bunları sana kim öğrettiyse hakikat öğretsin. ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ burada bu türlü bir fark var. Ondan sonra bir de bakıyorsunuz Erbakan Hocamızın bilhassa yani ayetle ilgili yaptığı açıklamaları da kalkıyor o iftar sofrasında yeniden değişik bir biçimde anlatıyor.
Diyor ki “Erbakan Hocamız devamlı şunu söylerdi.” Bu, Erbakan Hocamız’a ilişkin bir kelam değil. Bu bir ayet. Ayet mi, hadis mi bunları da sana kim akıl hocalığı yapıyorsa yanlış yapmışlar bunu da bilmiyorlar. Bunların hepsini yerli yerine oturtmak gerekiyor. Şayet bunu oturtmazsak Erbakan Hocamız’a da ayete de saygısızlık yapmış olursunuz. Bunlar büyük değer arz ediyor. Onun için manevi kıymetlere hassasiyeti olmayanın seccadede de gözü olmaz.
Üstad Necip Fazıl ne kadar şık anlatır seccadeyi ‘Yalnız seccademin yününde şefkat, beni kimsecikler okşamaz madem, öp beni alnımdan sen öp seccadem’. Bu bilhassa Zindandan Mehmed’e Mektup’un içerisindeki mısralardır. Bizi tabi en çok duygulandıran mısralardır. Bunun için diyorum ki “Vatandaşlarım bu fotoğrafları güzelce belleğine kazısın.” Bunlar CHP zihniyetini net ortaya koyan bir fotoğraf. İnanıyorum ki bunların yayınlanmasından sonra seccadenin de değeri artmaya başlayacaktır.”
“BAY BAY KEMAL BUNLARI ÇIKARTACAĞIZ DİYOR”
Kılıçdaroğlu’nun terörden tutuklu HDP’li Demirtaş’a özgürlük vaadi hakkında konuşan Lider Erdoğan, “Şu anda natürel ki bu kadar cesurca bu sözleri kullananların bekledikleri şey, bu seçimi kazanacaklarını düşünüyorlar. Seçimi kazandıktan sonra da yargıda kendilerine nazaran ıslahatlar yapacaklarını söylüyorlar. Bu ülkenin bir hukuk devleti olduğunu hiç kabullenmiyorlar. “Biz o denli bir güçle geleceğiz ki anayasayı da değiştirebilecek güce sahip olacağız ve Anayasayı da değiştirecek güce sahip olduğumuza nazaran biz daha evvel Öcalan ile ilgili alınmış kararları da bir kenara koyarız diyorlar. Öbür tarafta Edirne’dekinin aldığı cezayı da bir kenara koyarız ve bunun dışında ne kadar terörist varsa hepsini rahatlıkla cezaevlerinden çıkartır ondan sonra da biz size verdiğimiz o palavra yanlış kelamları de yerine getirmiş oluruz diyorlar. Zira bu ülke bir hukuk devleti değil onlara nazaran.” dedi.
HDP’li Demirtaş’ın aldığı cezaya ait konuşan Lider Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Demirtaş’a olan özgürlük vaadine reaksiyon gösterdi.
Başkan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Şimdi Selo’nun Diyarbakır’da attığı adımda oradaki 51 Kürt kardeşimizin vefatına neden olması benim Kürt kardeşlerimin gözünden kaçıyor. Orada öldürülenler Kürt’tü. Onların içerisindeki Yasin Börü yavrumuz Kürt’tü. Bunları sürükleyerek öldürdüler. Daha sonra ne oldu? Selo içeriye girdi, aldığı ceza ortada. Şu anda tutukluluk sürecini yaşıyor o farklı sorun lakin nereden bakarsan bak yaklaşık 5 yıla mahkum oldu. Lakin bakın ne kadar cesurane Bay Bay Kemal bunları çıkartacağız. Ne yaptı diyor. Daha ne yapacak yahu. Bu ülkenin yargısı onunla ilgili bu türlü bir cezayı verdi. Apo ile ilgili verilmiş ceza var. Bunları biz vermedik yargı verdi. Ki bizim de bu türlü bir yetkimiz yok. Bu cezaya karşın Sayın Kılıçdaroğlu hangi yürekle bunları konuşabiliyor. Sen nasıl olur da bir yargı devletinde bu türlü konuşabilirsin. Bütün bunlar ortada iken artık bizim kalkıp bu tartışmaları yapmamıza gerek var mıydı, yoktu.”
ANKETLERDE SON DURUM NE?
Anketler manipülasyon aracı olarak kullanılabiliyor. Medyada sirkülasyona sokulan sayıların gerçek olmadığını herkes bilsin. Şayet bu çeşit masa başı anketlere kalsa 21 yıldır her seçimi CHP kazanırdı. İşini hakkıyla yapan anket şirketlerini ise yakından takip ediyoruz.
Bize gelen anketlere nazaran Cumhur ittifakı olarak Meclis’te açık orta öndeyiz.
Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıyı lanetliyorum. Dışişleri tarafından da lanetledik. Hiçbir güvenlik tasası böylesi insanlık dışı bir görünüme neden olamaz. İsrail gerginliği tırmandıracak adımlardan vazgeçmelidir. Sinagogları onların kutsalları olarak görüyoruz ve akınlara müsaade etmeyiz. Filistinli kardeşlerimizin her vakit yanındayız.
“DOĞAL GAZDA ATEŞİ 20 NİSAN’DA YAKACAĞIZ”
Karadeniz doğal gazında ateşi 20 Nisan’da yakacağız. Türkiye yerli gaza kavuşacak. Daha gidecek yolumuz va. Türkiye’ye sınıf atlatacak yeni projelerimiz var. Birilerinin hayallerini bile ulaşamayacak daha kaç işe imza atacağız. Kendi gemimizle sondaj yapar duruma geldik.
